Ramazan Ayı ile birlikte iftar davetleri artarak devam eder. Yakınlarımızı, tanıdıklarımızı iftara, soframıza davet ederiz. Bazen de onların davetine gideriz. Bu güzel âdet, hem birbirimize yaklaşmamızı temin eder hem yardımlaşma ve cömertlik duygularımızı canlandırır.
Fakat iftar daveti denince, akla sofradaki yemeklerin çeşitliliği gelir. Bu yanlış düşünceye kapılarak dostlarımızı davet edeceğimiz zaman imkânlarımızı zorladığımız, bütçemizi aşan masraflara girdiğimiz oluyor.
Maddi durumu yerinde olanlar için buna diyecek bir şeyimiz yoktur ancak dar gelirliler için aynı husus söz konusu değildir. Çünkü böyle bir hazırlık her zaman devam etmeyeceği gibi, bir yönüyle ibadet olan dost ve akraba ziyaretlerine engel olur.
Sevgili Peygamberimizin iftar sofrasına baktığımızda meselenin hiç de bizim bildiğimiz gibi olmadığını görürüz. Peygamberimiz Ramazan Ayının özelliklerini anlatırken iftar vermeyi de teşvik ediyor: “Bu ayda her kim oruçlu bir mü’mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.” Sahabiler sordular: “Ey Allah’ın Resulü, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz.”
Peygamberimiz de, “Allah bu sevabı bir tek hurma ile, bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü’mine iftar ettirene de verir” buyurdular. Bu şekilde israfa girmeden de pekala, iftar verebiliriz. İnsanın imkânı ne kadarını kaldırabiliyorsa, ona göre bir hazırlık yapması en güzelidir.
Bunun için, “İftar verecek imkanım yok” diyerek dost ve akraba ziyaretlerini, Ramazan içinde iftar verip sevabını ihmal etmediğimiz zaman, çok şeyler kazandığımız gibi, güzel bir sünneti de işlemiş oluruz. İftardan sonra dua yapmak da önemli bir sünnettir.
Peygamberimiz Sa’d bin Muaz’ın evinde iftar yapmış ve onlara şöyle dua etmişti: “Yanınızda hep oruçlular iftar etsin. Yemeğinizi iyi insanlar yesin. Melekler de size dua ve istiğfarda bulunsun”
Ramazan’da özel olarak verilen beş şey nedir? Cabir bin Abdullah anlatıyor. Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: “Ümmetime Ramazan Ayında beş şey ihsan edildi. Bunlar daha önceki peygamberlerin ümmetine verilmemişti. “Birincisi: Ramazan Ayının ilk gecesi olunca Cenab-ı Hak onlara rahmetiyle bakar.
Allah kime rahmetiyle bakarsa, onu hiçbir zaman azaba çarptırmaz. “İkincisi: Oruç tutanların ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur. “Üçüncüsü: Gece ve gündüz melekler oruç tutanların bağışlanması için Allah’a yalvarırlar. “Dördüncüsü: Allah o gün Cennetine emir verir ve şöyle buyurur: ‘Ey Cennet, kullarım için hazırlan, süslen.
Dünya sıkıntılarından kurtulup benim huzuruma ve ikramıma gelip istirahat etmeleri yaklaştı.’ ” “Beşincisi: Ramazan’ın son gecesi gelince de, Allah oruç tutan kullarının hepsini affeder.” Sahabilerden bir zat sordu: ‘Ya Resulallah, bu gece Kadir Gecesi midir?’ Peygamber Sallallâhü Aleyhi Vesellem “Hayır” dedi, “bilmez misiniz, işçiler gün boyu çalışıp da işlerini bitirdikleri zaman ücretlerini almıyorlar mı?”
Alıntıdır
Yorum Yazın