huseyın karakaya
Kartal Belediyesi
Kadem Ekşi
İstanbul
BIST9072.08
DOLAR30.7519
EURO33.0304
ALTIN1969.6
BTC/USD51728.548
Talat Yavuz

Talat Yavuz

Mail: bilisimstar@gmail.com

ÖĞRETMEN İTİBARINI ARIYOR

Dünya değişiyor. Eğitim alanında her şeyin yenisini konuşuyoruz. Yeni okul diyoruz mesela, yeni diploma, yeni meslekler, yeni yeterlilikler.

 

Yirmi birinci yüzyıl becerileri, dijital dünya, elektronik paralar, teknolojik gelişmeler gündemimizden hiç düşmüyor. Kaybolan meslekler, ortaya çıkan yeni iş alanları ve yeni meslekleri konuşuyoruz. Bütün bu baş döndüren gelişmeler öğretmenlik mesleğinin değerini ve işlevini boşa çıkaramıyor. Ancak bu durum, öğretmenlik mesleğinin uzun zamandır eski itibarını aradığı gerçeğini de değiştiremiyor.

 

Öğretmen eski itibarını arıyor. Öğretmen, itibarın yüksek maaşla paralel artmadığını biliyor. Toplum nezdinde yüksek gelirli bir işe sahip olmak, beraberinde itibarı getirse de öğretmenlik mesleğinin farklı olduğunun herkes farkında. Öğrencilerinin gözündeki öğretmen imajı aslında bize birçok şeyi anlatıyor.

 

Bugün öğretmenleri değersizleştiren maaşlarının düşük olması değil bir türlü istikrar kazandıramadığımız ve hala yönünü aramakta olan eğitim sistemimizdir. Erdemli insan yetiştirmeye değil sınavları kazanmaya endeksli eğitim sisteminde öğretmenlerin itibarını korumaları ve yüceltmeleri mümkün değildir. Çünkü sınav ve eleme varsa, az sayıda kazanan, çokça kaybeden var demektir. En değerli varlıklarına kaybettiren öğretmene insanlar neden itibar versinler ki?

 

Öğretmenlerin itibar arayışı son günlerde, Öğretmenlik Meslek Kanunu talebi olarak kamuoyuna yansıyor. Öğretmen, meslek kanunu ile şiddetten korunacağına, bir kariyer sistemine dâhil olacağına, eğitiminden atanmasına birçok alanda avantajlı hale geleceğine inanıyor. Kadrolu atanacağını, 3600 ek göstergeye ulaşacağını, eğitim yöneticiliğinin kadrolu ve profesyonel bir meslek olacağını umuyor.

 

Salgın sürecinde uzaktan eğitimle boğuşan, devamında yaşanan öğrenme kayıplarının telafisi için daha fazla fedakârlık yapan ve bu süreçte okuldan ayrı kalan öğrencilerin davranış bozuklukları ile baş etmeye çalışan öğretmen, “yatarak maaş alan meslek” sahibi olarak görülmekten rahatsız oluyor. Emeğine saygı duyulmadığını, haksızlığa uğradığını düşünüyor.

 

Yine bir Öğretmenler Günü ve gündem eğitim ve öğretmenler olacak. Salgın sürecinde kaybettiğimiz meslektaşlarımızı anarak, onlara Fatihalar okuyarak, problemleri gün yüzüne çıkaracak faaliyetlerle bir günlüğüne de olsa anılmanın gururu yaşanacak. Topluma yön veren bu ulvi mesleği icra edenler, problemlerini bir kenara bırakarak günlerini kutlayacaklar. Dertlerini içine atacak ve çevrelerine mutlu görünerek, umudun temsilcisi olacaklar. Köylerden şehir merkezlerine bütün ülke öğretmenlerin bu gününe şahit olacak.

 

Umalım bu öğretmenler günü farklı olsun. Özlük hakları iyileşsin ve en önemlisi de bir meslek kanununa sahip olsunlar. Bu duygularla bütün meslektaşlarımın gününü kutluyorum. Ne mutlu öğrencilerine özgüven veren eğitimcilere, ne mutlu öğrencilerine vatan, millet, din, bayrak sevgisi verebilen adanmış öğretmenlere.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar