Kartal CHP
Kartal Belediyesi
Kartal Belediyesi
İstanbul
BIST9072.08
DOLAR30.7519
EURO33.0304
ALTIN1969.6
BTC/USD51728.548
Talat Yavuz

Talat Yavuz

Mail: bilisimstar@gmail.com

NEDEN ÖĞRETMEN EĞİTİMİ?

“Öğretmen çok önemli, hizmet içi eğitim çok önemli, öğretmenler yetersiz, nitelikli öğretmen yetiştiremiyoruz, bu
reformun başarılı olması öğretmenlerin eğitimden geçirilmesine bağlı. Bu çok önemli proje, öğretmen faktörünü
dikkate almadığı için başarısız oldu, önce öğretmeni eğiteceksin kardeşim, önce öğretmen inanacak…”
Hep duyduğumuz, her dönem ağızlara pelesenk olmuş bu klasik öğretmen eleştirisi ne kadar haklı? Bütün
öğretmenler mi başarısız? Hangi branşlar, hangi yaş grubu, hangi fakülte mezunları daha başarısız? Her
kademeden ve her meslek grubundan eğitim yöneticisinin, velinin vs. öğretmenleri eleştirmesi ne kadar doğru?
Öğretmenlerin bu haksız ve yersiz eleştirilerden rahatsız olmadığı mı düşünülüyor? Öğretmene bu şekilde
yaklaşmak ne kadar doğrudur?


Daha birçok soru sorabiliriz. Öğretmenlerin yetersizlikleri de olabilir. Daha iyisi her zaman mümkündür. Ancak
ülkemizde bitmek tükenmek bilmeyen öğretmen eleştirisinin, derinlerde taşıdığı başka bir anlamı daha var.
Sistemin aksayan bütün yönlerinin günahını öğretmene yükleme kolaycılığına kaçılıyor. Her defasında günah
keçisi öğretmenler oluyor. Yanlış sistemde öğretmenin emeğine de yazık ediliyor. Eğitimde başarının ölçüsü,
bütün öğrencilere, test sınavında daha fazla net çıkartabilmek olunca öğretmenler bu eleştirilere gülüp geçiyor.
Öğretmen eğitimi veya hizmet içi eğitim ne zaman gerçekten ihtiyaç haline gelir? Müfredatta, eğitim yöntem ve
tekniklerinde, eğitim yaklaşımında, içerikte, eğitim teknolojisi kullanımında, köklü paradigma değişikliklerinde
mevcut öğretmen kadrosunu eğitime almak ihtiyaç haline gelebilir ve mantıklı da olur. Bu durumda hizmet içi
eğitimin içeriği de bu yeni ihtiyaca göre düzenlenir ve bir amaca hizmet eder. Peki, bugün böyle mi yapılıyor?
Bugün yapılan eğitim, daha önce yapılanların tekrarından öteye geçemiyor. İletişim, ileti, dönüt, empati, şiddetle
ve tacizle mücadele… Birkaç yıl önce ilçelerin yaptığı, örnek alınabilecek güzel uygulamalar vardı. Öğretmenlerin
talepleri doğrultusunda belirlenen, gönüllülük esasına göre yapılan eğitimler, anketlere yansıyan memnuniyet
oluşturuyordu. Bu anlamlı çaba merkezileşince, bu güzel uygulamalar da zarar gördü veya yapılamaz oldu.
Yaptıklarınızı bir de bizim gözetimimizde yapın demenin bir anlamı yoktu hâlbuki.


Bakanlığın yapması gereken, öğretmenlere ilkel yöntemlerle, kavimler göçü gibi bir yerlerden bir yerlere
koşturarak, yasak savmak için yapılan, verimsiz salon eğitimleri planlamaktan ziyade öğretmeni eğitime,
gelişmeye, araştırmaya, üniversitelere, yüksek lisans ve doktoraya, sertifika programlarına, ikinci üniversiteye
teşvik edecek sistemi kurmaktır. Hizmet puanı gibi, ücret farklılığı gibi çeşitli avantajlar sağlayarak çok daha güzel
sonuçlar alınacaktır.


Öğretmenlik Meslek Kanunu ile bu sistem çok daha etkili kurulabilirdi. Bu şans iyi değerlendirilemedi. Çıkarılan
kanuna göre mevcut öğretmen kitlesinin en az yüzde ellisinin başöğretmen olma şansı yok. Yirmi beş hizmet yılı
olan bir öğretmen, bir yıl içinde uzman öğretmen olsa bile başöğretmen olabilmek için on yıl daha beklemek
zorunda kalacak.


Öğretmen ve idarecilerin iş başında eğitimi ile ilgili sistem kurgulamadan, eğitim sistemimizin en temel
açmazlarına çözümler üretmeden, başarının ölçüsünü belirlemeden ve adaletli bir ödül sistemi kurmadan yapılan
eleştirinin de düzenlenen eğitimlerin de bir kıymeti olmayacaktır.


Talat YAVUZ
Memur Sen İstanbul İl Başkanı
yavuztlt@hotmail.com

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Kartal Belediyesi