Türkiye 15 Temmuz gecesi hafızalarından silinmeyeceği bir darbe teşebbüsüne tanık oldu. Askerin içindeki cuntanın tanklarla, jetlerle ve helikopterlerle gerçekleştirmeye çalıştıkları bu hain kalkışmaya karşı ilk dakikalardan itibaren kendini siper ederek karşı çıkan halk demokrasi destanı yazdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın çağrısıyla ilk andan itibaren çoluk çocuk, hasta-yaşlı demeden meydanlara koşan Türkiye, yurdun dört bir tarafında nöbet tutarak demokrasiye ve milli iradeye sahip çıktı.
Fettuhlah Gülen’in teröristleri darbe girişimine başlarken, Türk halkının milli iradesinin gücünü hesaba katmadılar. Hainler, iman dolu yürekleri ve bayraklarından başka silahı olmayan halkımızın iradesini görünce çil yavrusu gibi dağılarak hüsrana uğradılar. Milletin vergileriyle alınan silahları milletin üzerine doğrultup ateş edenlerin vatan hainliğinden kimsenin şüphesi yok. Ülkenin işgal yıllarında İngilizlerin, Yunanlıların bile yapmadığı hainliği, Gazi Meclisi bombalayarak yapan bu vatan hainlerini tarih affetmeyecektir. Gözü dönmüş salyası akan katillerin, acımasızca demokrasi mücadelesi veren halkının üstüne kurşun yağdıran, bomba atanların din ile iman ile alakaları olmayan birer robot olduklarını açıkca gördük. İsminin önünde Profesör ünvanı bir zavallının televizyon ekrandaki açıklamasına ne demeli. “Siz öyle yüzde elli’ye falan bakmayın, Tv ekranlarında bir alt yazı geçin kimse sokağa çıkamaz, korkarlar. Caminin imamı bile ezan okumaya gidemez. Ben siyaset bilimcisi bir Profesörüm bunları çok iyi bilirim” cümlesi ne kadar aşağılık bir ifade. “Hani derler ya seni okutan hocanın...............”. Zavallı, geri zekalı bu ruh hastası sözde bilim adamı için, ne gibi işlemler yapıldı merak ediyorum. Tabii ki diğerleri gibi yurt dışına kaçmadıysa. Dış destekli olduğu gün gibi açığa çıkan, bu kalkışmanın ardında ABD ve İngiltere’nin olduğu biliniyor. Orta doğu projelerini gerçekleştirmek için hazırlanan bu senaryodan sonra, yenilerinin de geleceğini unutmamak gerekir. Eğer işin içinde İngilizler varsa olay gerçekten ciddidir. Tarihe baktığınızda İngilizlerin eli ve gözü hep bu topraklarda olmuştur. Abdülhamid Hana, yapılan ne varsa sırayla rahmetli Adnan Menderes’e, rahmetli Turgut Özal’a ve rahmetli Bülent Ecevit’e de aynı komplolar gerçekleştirilmiştir. İngilizlerin sömürge zihniyeti halen sürmektedir. ABD ile birlikte hareket ederek Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşmasını istemedikleri gibi Çin’ide kontrol altında tutma gayretinde oldukları açıkca ortada. Onların hedeflerindeki tek kişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Yapılan yatırımlar, 2023, 2051 ve 2071 hedefleri adamları çıldırtıyor. Esas 3. Havalanının hizmete girmesinden sonra Frankfurt ve Londra hava alanlarının işlevsel düşüklüğü onları daha da saldırgan yapacaktır. Bütün bunlara rağmen kararlı iman dolu yürekleri ve bayraklarından başka silahları olmayan bu halkı unutmamaları gerekir. Televizyon ekranlarında bir yaşlı hanımefendinin dudaklarından dökülen cümleler bu büyük desteğin en güzel tezahürüdür. “Babam Rahmetli Menderes için ağladı, ben rahmetli Turgut Özal için ağladım ama çocuklarımı Cumhubaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için ağlatmayacağıma söz verdim, bu sözümü yerine getirmeden bu dünyadan ayrılmayacağım.” İşte Erdoğan sevgisi böyle bir şey, onlar anlamakta zorluk çektikce bu kalabalıklar büyüyor. İç ve dış güçlerin bir hesabı varsa, ALLAH’ında bir hesabı olduğunu unutmasınlar. Anlamıyorlar, anlayamayacaklar.....
Yorum Yazın