İstanbul
BIST9072.08
DOLAR30.7519
EURO33.0304
ALTIN1969.6
BTC/USD51728.548
Kenan Çakal

Kenan Çakal

Mail: cakalkenan@gmail.com

İKİSİNİNDE AYNI GÜN ÖLMESİ BİR TESADÜF MÜ?

Aynı gün hem Lefter Küçükandonyadis’in, hem de Rauf Denktaş’ın ölümü ülke gündemine bomba gibi düştü. Bir futbol yıldızıyla,bir siyaset yıldızı aynı gün ayrıldılar sevdiklerinin yanından. Biri 1924, diğeri 1925 doğumluydu. İkisi de Ada’da doğmuşlardı. Biri Kıbrıs’ta, diğeri Büyükada’da. Biri futbol sahalarına veda ederken, diğeri siyaset sahnesine adım atmaya hazırlanıyordu. Tek benzer yanları ikisi de Türkiye’de çok seviliyorlardı, ikisini de  bu ülke halkı omuzlarında onur ve gururla taşıdılar, onlar için gözyaşı döküp, unutulmaz törenlerle uğurladılar. Lefter 1925 yılında Büyükada’da doğmuş. Babası Rum, annesi Türk olan, fakir bir balıkçı ailesinin çocuğu olarak. İlk futbolla tanışıklığı 16 yaşındayken başlamış. Diyarbakır’da 4 yıl Türk Bayrağı için nöbet tutarak askerliğini tamamlamış. Kariyerinde 832 gole ulaşmış. Fenerbahçe forması altında 615 maçta 423 gol atmış. 50 kez milli maçta 21 gol atmış. Uzun yıllar bu rekorları kırılamamış. Yunanistan milli takımında para karşılığı oynama teklifini kabul etmemiş. Müslüman ve Hıristiyan halkların bir arada kardeşçe yaşamasına büyük gayret sarf etmiş. Büyük acılar yaşamasına rağmen çok uzun yıllar bu yaşadıklarından kimseye bahsetmemiş. 1955 yılındaki varlık vergisi ve 6-7 Eylül olaylarında akrabalarına insanlık dışı davranışlarda bulunmalarına, onları sürgüne göndermelerine ve Büyükada’daki evine tabanca ve bıçaklarla saldırıldığında  kapının arkasına saklanarak nasıl kendisini koruduğunu çevresinden kimseye anlatmamış, hep saklamıştı. İşte o öyle bir ülke sevdalısıydı. Adına marşlar yazılması, ‘ver Leftere, yazsın deftere’ sloganları atılması her halde boşuna değildi…………

 

Rauf Denktaş’ın kaderi de Lefter’den farklı değildi. 1924 yılında Kıbrıs Baf’ta doğmuş. 1,5 yaşındayken annesini kaybetmiş. Ananesi ve babanesi tarafından büyütülmüş. İlk ve orta okulu Türkiye’de, liseyi Kıbrıs’ta okuduktan sonra Hukuk eğitimi için İngiltere’ye gitmiş. 1949 yılında Aydın hanımla evlenmiş. 3 oğlu, 2 kızı olmuş. 1948 yılında başladığı siyaset hayatını 2005 yılına kadar devam ettirmiş. Önce Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu başkanlığına seçilmiş. Rumların Enosis idealiyle adada terör estirmeye başlaması, Denktaş’ı Türklerin direnişinde önemli bir konuma getirmişti. Daha sonra Türk Mukavemet Teşkilatını kurdu. 1959 yılında Zürih ve Londra anlaşmaları yapıldı. Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının hazırlanmasında büyük rol oynadı. Adaya 650 kişilik Türk Alayının adaya gelmesinde, zamanın hariciye vekili Fatin Rüştü Zorlu ile görüşmesi katkı sağladı. Hayatı büyük mücadelelerle geçen Denktaş, Devlet başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı görevlerinde de Uluslararası konularda büyük başarılar elde etti. İngilizce ve Rumcayı çok iyi bilen Denktaş üst üste evlat acısı yaşadı. Bir oğlunun bademcik ameliyatı sırasında, bir oğlunu da trafik kazasında kaybetti. Diğer oğlu Serdar Denktaş Demokrat Parti liderliğini sürdürüyor. Yayınlanan 50 kitabı ve bir de  ‘işgal altında’ isimli film senaryosu var. Denktaş’ın ölmeden önce Kıbrıs Rum Lideri Hristofyas’a  söyleyin ‘Türkler Kıbrıs’ta azınlık değildirler’ cümlesi yaptığı mücadelenin büyüklüğünü  ve, haklılığını gösteriyor. Ciddi devlet terbiyesinden geçen akıllı ve cesur bir devlet adamıydı, Rauf Denktaş. Denktaş’ın ölümü üzerine ada’da yas ilan edildi. Lefter için de kalbinde futbol sevgisi olan herkes, zaten yastaydı. Allah rahmet etsin, nur içinde yatsınlar, unutulmayanlar arasında onlarda yerlerini aldılar.

 

Sahiden  de  önemli benzerlikleri olan, bu iki muhteşem insanın ölümlerinin de aynı gün olması bir tesadüf müydü ?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar