Cumhuriyetin ve Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan nüfus mübadelesinin 100’üncü yılı anısına halk arasında perili köşk olarak bilinen, geçirdiği yangınlar sonrası yok olan tarihi bina, Tuzla Belediyesi tarafından ihya edilerek Tuzla Kent ve Mübadele Müzesi olarak hizmete açıldı. Geçmişin izlerinin günümüze taşındığı müzede yaklaşık bin 500 yıllık tarihi olan Tuzla’ya tanıklık etmiş eşyalar da sergileniyor. Açılışta konuşan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Mübadele bizim toplumsal zihnimizdeki karşılığından çok daha fazla anlamlar taşır. Değişen her şeyin hikayesidir ve her şey değişir. Bu anlamda müzemizin, Tuzla sınırlarını aşan bir mahiyeti bulunuyor” dedi.
‘Kültür varlıklarını koruma, ihya etme ve yaşatma’ amacıyla hayata geçirilen ‘Tuzla Kent ve Mübadele Müzesi’ Cumhuriyetin ve mübadelenin 100’üncü yılında Tuzla’da açıldı. 19’uncu yüzyıldan kalma tarihi çeşmeyi de içinde barındıran Tuzla Kent ve Mübadele Müzesi’nin açılışına Tuzla Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, Tuzla Piyade Okul Komutanı Tümgeneral Aydın Cihan Uzun, ilçe Milli Eğitim Müdürü Metin Çangır, ilçe protokolü ve çok sayıda davetli katıldı.
“MÜZEMİZİN, TUZLA SINIRLARINI AŞAN BİR MAHİYETİ BULUNUYOR”
Tuzla Kent ve Mübadele Müzesi açılışında konuşan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, şunları ifade etti: “Her kavramın toplumsal hafızada bir iz düşümü var. Mübadele denilince, bizim hafızamızda mübadelenin en belirgin iz düşümü, 1923 Lozan Barış Anlaşması’ndan sonra Türkiye ve Yunanistan arasındaki nüfus değiş tokuşudur. 100 yaşına giren mübadelede, 1 milyon 200 bin Ortodoks Hristiyan Rum Yunanistan’a göçerken, 500 bin Müslüman Türk, Türkiye’ye göç etmiştir. Devletler arasındaki bu anlaşma, şüphesiz bir anlaşmadan ibaret değildir. 1 milyon 700 bin insan hikayesi; milyarlarca anı, sevinç, pişmanlık ve korkudur. Mübadele Müzemiz, başta bu mübadelenin hafıza sergisidir. Doğal olarak, mübadele bizim toplumsal zihnimizdeki karşılığından çok daha fazla anlamlar taşır. Değişen her şeyin hikayesidir ve her şey değişir. Değişimin izini takip edebilmek, yanlıştan korunmanın, doğruya yönelmenin uyarı levhaları gibidir. Bu anlamda müzemizin, Tuzla sınırlarını aşan bir mahiyeti bulunuyor.”
“BİR DUYGUYU BİR İNSAN HATIRASINI MİSAFİRLERİMİZLE BULUŞTURUYORUZ”
Kent ve Mübadele Müzesi hakkında bilgi de veren Başkan Yazıcı, “19’uncu yüzyıldan kalma tarihi bir çeşme var. Su hayattır; mübadele yolculuğunda hayat memat meselesidir. Suyun varlığı, mübadele yolculuğunda da çok büyük önem taşımıştır. Geçmişe giden Tuzla’daki insanların hayatına tanıklık etmiş, göç yolunda insanımıza eşlik etmiş eşyalar var. Onları sadece bir eşya olarak görmüyoruz. Bir duyguyu bir insan hatırasını misafirlerimizle buluşturuyoruz. Bir tarafta 100 yıllık bir gelinlik, bir başka tarafta 150 yıllık su sebili göreceksiniz. Atatürk’ün Tuzla’ya geldiğinde kahve içtiği masa ve kahve fincanlarıyla, Latife hanımın giydiği kıyafetlerle karşılaşacaksınız. Yerel tarih, denizcilik tarihi, tersane tarihi, Tuzla kent kültürü tarihi, Osmanlı dönemi yelekleri, değirmen taşları, sütunlar, kapı kolları, tülbentler bizi tuzla yapan, tarihin izlerini mübadele müzemizde sürebileceksiniz. Mübadele özünde göç kavramını barındırır. Göçün zorunlusu var, gönüllüsü var. Allah kimseye zorunlu göç yaşatmasın. Kimseyi yerinden yurdundan etmesin. Bu aziz vatanı, Cumhuriyetimizi payidar kılsın. Kent ve Mübadele Müzemiz hayırlı olsun. Cumhuriyetimizle birlikte sonsuza kadar yaşasın” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın