İLKSAN’DAN HABER VAR!
ÖZEL HABERİLKSAN’DAN HABER VAR! Kıymetli İLKSAN Üyeleri; Geçen yıl yapılan seçimlerden sonra sizleri temsilen İLKSAN’ın düzenlediği iki önemli etkinliğe katıldık. Şubat ayında, “İLKSAN 2023-2027 Stratejik Plan Hazırlık ve Kurumsal Bilgilendirme Semineri” ve bu hafta başında ise “9. Dönem 1. Olağan Temsilciler Kurulu” yapıldı.
İstanbul’daki yaklaşık kırk bin İLKSAN üyesi, hatta bütün İLKSAN üyelerine karşı sorumluluğumuzun gereği sizleri bilgilendirmek istiyorum.
Bu iki program boyunca, seçim sürecinde öğretmenler odalarında, kurumlarınızda sizlere söylediklerimizde ne kadar haklı olduğumuzu yakinen görmüş olduk. Hiç ayrıntıya girmeden, öncelikle taraflı tarafsız bütün üyeler olarak şu sorulara cevap vermemiz gerekiyor:
Bugün böyle bir kuruma gerçekten ihtiyacımız var mıdır? 1943 yılının ihtiyaçlarına göre kurulmuş, üyeliği ve aidatı zorunlu, 79 yıllık tarihi boyunca yanlış yönetilmiş, batırılmış, hep zarar etmiş, misyonu, vizyonu, kanunu güncellenmemiş bir kuruma neden hala mecbur tutuluyoruz?
Madem böyle bir gerçeğimiz var ve yeni temsilciler seçilmiş, neler yapabiliriz diye yollara düştüğümüzde ise fikir ve çözüm üretmesi gereken programlar boyunca, kurumun bu hale gelmesine sebep olan birkaç ana problem öne çıkıyor. Mevcut yönetim, “kanun böyle, bürokrasi hantal, bakanlık engel oluyor, sendikaları davet ediyoruz katkı sunmuyorlar, kişisel bilgilerin korunması kanunu var, resim ve video alamazsınız, bu iş kırk yıldır böyle yapılmış, bu kurum yatırım yapamaz, logomuzu kullanamazsınız…” diyerek, kendini dar bir alana sıkıştırıyor. Bu dar alanda kuruma dair yaptığımız eleştiri, tespit ve önerilerimiz karşısında çaresiz kalındığında ise kaba, saldırgan ve şiddete meyilli bir tavır sergileniyor.
Peki, biz ne diyoruz? Hiç ayrıntıya boğmadan, kabaca özetlersek İLKSAN, Nisan ayında 120 TL. aidat kestiği ve kırk yıl hizmeti olan bir üyesine (480 ay), bugün emekli olsa yaklaşık (480x120) 57.600 TL. “emeklilik yardımı” ödüyor. Bu tutar aslında şunu ifade ediyor, İLKSAN kırk yıl boyunca arkadaşımızdan kanun zoruyla kestiği parayı, hiç artı değer üretmeden, kırk yıl sonra, aynı parayı, kırk yıllığına ödünç almış gibi geri ödüyor. Arada üyesini ve kurumu küçük düşüren tutarlarda yapılan yardımları bir kenara bırakırsak, hikâyenin hepsi bu kadar.
Biz diyoruz ki İLKSAN kapatılamıyor ve üyelik isteğe bağlı olamıyorsa bu kurum daha iyi yönetilsin, daha iyi denetlensin ve küçük de olsa, benzerleri kadar olmasa da bir yerlerden başlayarak yatırım yapsın, istihdam üretsin. Yıllardır gördüğünüz o kavgalar bu yüzden çıkıyor.
Yatırım yapamaz denilen kurum aslında söylenenin aksine devasa yatırımlar yapmış. Oteller, arsalar, binalar almış. Şirketler üzerinden yatırım yapılmış fakat ortada bir başarı hikâyesi değil tam aksine dünya ticaret literatürüne geçecek ilginç başarısızlık örnekleri sergilenmiş.
Peki, neden böyle? Bu soruya cevap verebilmek için kurumun içine itildiği mali çıkmazı, yılların ihmalini, sahipsizliğini bir kenara bırakarak, yönetim şemasına ve mantığına bakmamız gerekiyor. Yedi yönetim kurulu üyesinden dördü bakanlıktaki üst düzey yöneticilerden oluşuyor. Bu üst düzeylerin kim olduklarını yaklaşık bir yıl sonra öğrenebildik ve hiçbir programda yüzlerini dahi görmek nasip olmadı. Yeni seçilen temsilcilere bir selam veremeyecek kadar yoğunlar! İLKSAN yönetimi, ülkenin her köşesinden Antalya’ya gelen temsilcilerin yol masraflarından, koltuk tercih edildiği için yansıyan 50 liralık tutarı keserken, bu üst düzey yöneticilerimize ödedikleri yüksek tutarları da bir gün masaya yatırırlar diye umut ediyoruz.
Bakanlıkta bizi duyan yetkililere seslenelim, yaklaşık üç yüz bin çalışanınızın üye olduğu İLKSAN diye batık bir kurumunuz var. Bu kurumun seçimle gelen yöneticileri her programda asıl sorumluluğun sizde olduğunu, kurumla ilgilenmediğinizi, randevu dahi vermediğinizi, sunulan yönetmeliği altı aydır işleme almadığınızı söylüyorlar. Daha önceki bütün programlara görevli izinli olarak katılan temsilcilerin son toplantıya idari izinli olarak izin verdiğinizi ve oluşan ek ders mağduriyetine sizin bir daire başkanınızın sebep olduğunu söylüyor. Görevini yapmayan yönetim kurulu üyelerine yüksek maaşları (dört asgari ücret, brüt) düzenli ödenirken, temsilcilerin ek derslerinin kesilmesi sizleri rahatsız etmiyor mu?
Neden bu programlara bir temsilci göndermiyorsunuz? Üç yüz bin öğretmen ve eğitim çalışanını neden muhatap almıyorsunuz? Son programda; “Aslında ben bakanlığı temsil ediyorum.” diyen fakat yersiz eleştiri yaptı diye adeta kendini kaybederek, arkadaşımıza ağız dolusu hakaretler savuran, Çankaya-Ankara delegesi müfettişinizin bu davranışını tasvip ediyor musunuz? Bir sonraki programa temsilci göndermeyi, kurumu esaslı bir denetimden geçirmeyi, gereken bütün yasal düzenlemeleri yapmayı düşünüyor musunuz? İlksan’da, aynı birimde, karı koca, gelin kuzen işe alma ve çalışma biçimi, üç yüz bin üyeyi rahatsız ederken, merak ediyorum sizler gerçekten rahatsız olmuyor musunuz?
Mevcut İlksan yönetimi; bu kurumun, işi mevzuatına uygun yürütmenin ötesinde yeni bir vizyona ihtiyacı var. Yapamıyor, kurumu hak ettiği yere taşıyamıyor ve zaman kaybediyorsunuz. Klasik denetlemenin ötesinde profesyonel destek alın ve sizleri doğru yönlendirsinler.
Yaptığınız programlar için davet ettiğiniz temsilciler sizin misafirinizdir. Misafirlerinize bağırmaya, hakaretler etmeye, üzerlerine yürümeye hakkınız yoktur ve bu yaptığınız çok yanlış bir davranıştır. Üyelerinizin büyük bir çoğunluğu zorunlu üyeliği doğru bulmuyor. İsterseniz bu konu ile ilgili tek soruluk bir anketi MEBBİS üzerinden yapabilir, söylediğimiz oranın ne kadar yüksek olduğunu görebilirsiniz.
Değerli İLKSAN Üyeleri;
İLKSAN’I takip edin, sorular sorun, ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar kıyas yapın. Mevcut yönetim, yeni seçilen temsilcilerin oylarıyla oluşmamıştır ve yetkisizdir. Salgından dolayı alınan bakanlık onayı ile görev yapmaktadır ancak bu durum eşyanın tabiatına aykırı, sadece İlksan gibi bir kurumda görebileceğimiz bir durumdur.
Her şeye rağmen İlksan artık takibimizdedir. Ne kadar geciktirirlerse geciktirsinler mevcut yönetim anlayışının ayakta kalma şansı yoktur. Takibimiz ve sizleri bilgilendirmemiz devam edecektir. İlksan bir gün yatırım yapan, giderek büyüyen, bütün öğretmenlerin isteğe bağlı üye olabileceği bir yatırım aracına dönüştüğünde kaybettiğimiz yıllarımıza üzüleceğiz, bundan eminim.
Aylar öncesinden keşke “İLKSAN’ı babaannelerimiz yönetseydi” diye boşuna dememiştik.
TALAT YAVUZ Memur Sen İstanbul İl Başkanı
İlginizi Çekebilir